21 Ağustos 2012 Salı

abi ayağı göt ayağıymış, bunu bildim bunu öğrendim ben

abi ayağı göt ayağı sözünü kafama vura vura öğreten olaydır bu. bir zamanlar bir grup arkadaşım olmuştu. bir web sitesinde ortak bir ilgi alanı ile ilgili toplanıp sanal ortamı kendimize yettirememiştik. sonra da haydi buluşalım demiştik. web sitesi de fantastik kurgu kitapları üzerine kurulmuş bir web sitesi. o zamanlar ben daha üniversiteye yeni başlamışım. 17 yaşında bebeyim bildiğiniz. abi dediğimde kastettiğim şey gerçekten abi. abi dediğim adam da 32 yaşında adam, ben abi dediğimde o hiç abi anlamıyor. ben diyorum gümüşhane o anlıyor götüm şahane


neyse ben yolculuk yapmışım otobüsle 12 saat, ne zorum varsa otobüsten inip koşa koşa bu buluşmaya gitmişim. sosyal ortam yaratma çabasının bu kadarı. sanki adamlar kaçacaklar. gittim buluşulan kafeye, gözlerim uykusuluktan şişmiş, gergedan poposu gibi olmuş, o zaman daha makyaj hilelerini de bilmiyorum, suratımın bir tarafı üstünden silindir geçmiş gibi, belli ki o tarafa yaslanıp uyumuşum 12 saatlik yolculukta, saçlarım da kısacık o zamanlar,otobüsten inmişim, saçlar akşam otobüse binerken jölelenmiş, sabah da yattığım tarafın şekli bozulmuş, yapışmış kafama, diğer tarafa yatmış. hatun olmaktan nasibini alamamış bir yaratık sokaklarda yürüyor. yanımdan geçenler değil hatun olduğumu insan olduğumu bile anlıyorlarsa şanslıyım. bir türün son örneği gibi dolaşıyorum sokaklarda. çizgi film karakteri sanılabilirim çok rahatlıkla.

koşa koşa gittim buluşmaya, birbirini tanımayan 10 kişi. ben yorgunluktan geberiyorum zaten. bi kız var ortamda sürekli konuşuyor. kızın boyu 1.45 felan, götü yere yakın olandan korkacaksın diye boşuna dememiş atalarımız. sonra ev arkadaşı olduk bu kızla, psikopatın allahı çıktı. o da ayrı bir hikayenin konusudur. kız nasıl konuşuyor, bütün dikkatler bende olsun diye. kız tam bir hobbit tipinde ama. kısa boylu, saçlar kıvırcık kabarık, tombik bişiy.başka bir kız var ortamda, ful makyaj yapmış, mavi lenslerini takmış, saçlarına fön çektirmiş, orada bir kuğu edasıyla oturuyor. ama kız benden 5 taneyi yan yana koy, aynen öyle. kendini elf felan zannediyor herhalde diye bakıyorum ben. ama kız öyle ki elfler bunu evcil hayvanları olarak bile beslemezler. çakma elf bildiğiniz.ya bu kadar laf ediyorum ama tarif ettiğim üzere benim tipim bildiğiniz ork tipi, beyin 12 saat yolculuktan sonra sulanmış konuşulanlara trol edası ile boş boş bakıyorum. bu kızları neden anlattım. hobbite benzeyen hikayemizde geçiyor, diğerine de inanılmaz gıcık oluyorum. o yüzden anlattım.

oturuyoruz hep beraber kafede, ben orada masaya dirseklerimi dayamışım, konuşulanları dinliyorum. adamlar fantastik kurgu kitaplarından bahsediyorlar. bildiğiniz masal yani. bir de uykum var. çocukluğuma döndüm sanki, yatağımın baş ucunda masal okuyor adamlar. orada o dirseklerin üstünde gözlerim kapandı. sonra web sitesinde bildiğiniz eğlence haline geldim.artık diyorum ki erkekler uyuyan kızlara karşı bir sempati duyuyorlar.gözler kapandı benim, sonra bütün grubun kahkahalarıyla uyandım. sıraların masaların üstünde uyumaya da liseden o kadar alışkınım ki, sıram tam camın ve kalörifer kenarı bir yerdi, kafayı yan çevir yasla, ooooh, mışıl mışıl 40 dk beni bekler durumdaydım. hiç zorlanmamışım uykuya dalmakta.

kahkahalarla uyanınca insanın rengi baya bir değişiyormuş ama. ne renk olduğumu bilemiyorum. yüzümdeki histen rengimin değiştiğini anlayabiliyordum ama. hoplayarak uyandım ben tabi. bana bakıp kahkaha atıyor adamlar. bildiğiniz ergenim daha 17 yaşında. travmaların en büyüklerinden birisi. sıçtılar ergenliğime. o hayali seyirciler vardı ya , hah onlar gerçek oldu işte, hem de en istemediğim anda.uyandım herkes gülüyor kahkahalarla bu abi dediğim öküz gülümsüyor sadece. oturdum bir saat daha ayıp olmasın , kaçmış gibi görünmeyeyim diye. rezalet büyümeyecek diye bilsem topuklarım popoma vura vura koşardım ordan uzaklaşmak için. 1 saat sonra gideceğim, telefon numaramı almak istedi, keman çalmak isteyen bir tanıdığım var, sen ders verir misin dedi. tamam dedim, verdim numaramı. sonra bunlar ne zaman buluşacak olsalar bana e-mail geliyor, web sitesinden mesaj yolluyor, üstüne bir de telefonuma mesaj geliyor. o kadar mı salak bir hatun imajı uyandırdım acaba diye düşünüyorum ben.

ben buluşmalara gidiyorum ama artık yavaş yavaş kendime geliyorum tabiki. ergenlik bitiyor bir yandan da. saçlar fönlü artık sürekli, 2 sene sonra gruptakiler artık o uyuyakalanın, o yaratığın ben olduğuma hayatta inanmazlar yani. öyle bir değiştim ben. türkan şoray'ın gözlüklü çirkin sekreterden, daş gibin bir sekretere dönüştüğü ediz hun'u kendine aşık ettiği film var ya, aynen o filmdeki gibi durum. bu gruptan bana çıkma teklif eden 3 kişi oldu. birini zaten gözüme kestirmiştim, kabul ettim. biz bunula çift olarak gidiyoruz buluşmalara. bu arada abi dediğim adam da sürekli benim yanımda, bana da lakap takmış,samimiyet yaratıyor aklı sıra. beni annesiyle tanıştırmış falan. ben bunlara keman çalıyorum buluşmalarda, ortam metal müzik dinleyenlerle dolu, ben haggard dan, nightwish ten giriyorum.adamlar bana hayran, ben zaten narsistim, bayılıyorum kendime.

bu hobbit hatunumuz bana cimcime deyip duruyor. bir de üstüne gitmiş cimcime ne diye araştırmış, küçük, tombul, sevimli bir karpuz türü diye anlatıyo bütün gruba, hayır boyum kısa desem değil, şişmanım desem o zamanlar 52 kilo felanım. ufak tefek bişiyim desem, o da yok, omuzlarım o kadar geniş ki düşük omuzlu bir şey giyemiyorum, olmuyo bana, omuzları yukarı atıyor kendini. omuzlar geniş olunca da ufak tefek görünemiyorsun. cimcime bana nasıl uyuyor hiç anlam veremiyordum ki bu olaydan sonra o abi dediğim öküz bana "karpuz" demeye başladı. adamın ilgisi bile ilkokul çocuğu modunda, lakaplar felan takıyor.arabasında içmeye çıkıyor arkadaşıyla mesela, beni arıyor, sende gel karpuz diyor.

ben de saf salak, gidiyorum. geliyor kapının önünden alıyor, gidiyoruz arabada içiyoruz, muhabbet felan ediyoruz. 19 yaşındayım ve hala safım o zamanlar, anlamıyorum ki adam bana asılıyor, 35 yaşında adam , ben 19 yaşındayım. acaba bu bir çıtır avı mı diye düşünmeye başlamamam çok tuhaf aslında.sonra memleketime geliyor öküz abi, annemle babamla tanışıyor, oturuyor sohbet ediyor, abimle muhabbeti kuruyor. abim de baya seviyor kendisini. geziyoruz tozuyoruz baya baya. annesi beni davet ediyor ara sıra, yemeğe gidiyorum ben bunlara, o zamanlar olan sevgilim de kıllanmıyor bu durumdan, zira abi diye herkesin kalbine taht kurmuş herif, kimse şüphelenmiyor.

gel zaman git zaman biz sevgiliyle ayrıldık. adamı beyaz atlı prens sanıyordum ben, adam çokoprens çıktı. öküz abi de bunu fırsat bildi sanırım, o zaman da yalnız başıma eryamanda 1+1 bir evde kalıyorum. üniveriste 3. sınıftayım. öküz abinin de evi bana arabayla 10 dakika felan. alıyor biraları çerezleri geliyor bana. ben de o aralar birine aşığım ama o zamanlar aşkın varlığına da inanıyorum tabi, köpek olmuşum peşinde. bunu gruptan kimse bilmiyor ama, platonik takılıyorum zira. zaten gruptan birisi de olmadığı için bilip bilmemeleri de çok önemli değil.

bu sıralarda da öküz abi bira çerez alıp bana geliyor ara sıra. bir gün oturalım film izleyelim dedik, bilgisayar ekranının önüne geçtik izliyoruz. onun da benim de gözler bozuk. burdan sonra öküz abide alkolün de etkisi ile film kopuyor.biz yan yana koltukta otururken bu kolunu koltuğun arkasına koyuyor benim kafamın arkasına. sonra götüm götüm yanaştı nasıl yaptıysa, kafamı çekti omzuna yasladı bu, benim nooluyo dememe kalmadı döndü alnımdan öptü, hayır kurbağa olan prensti beybi, napıyon sen demek isterdim ama korktum inanılmaz şekilde. götüm götüm uzaklaştım sonra da biralar bitti,gidip bira alalım ayağına evden çıkarttım bunu. adam zaten sünger gibi içiyor, ben baktım ki bu iş giderek tehlikeli oluyor, şişede durduğu gibi durmayacak bu anladım, ağzınla içmeyi unuttun sen abi de diyemiyorum.çıkarttım evden.

sonra bir daha eve sokar mıyım hiç.bana yakın oturan bir arkadaşım vardı, çaktırmadan mesaj attım,ara telefonda bana ağla çabuk gel yamuk diye. bu mesajı alan iki eli kanda olsa diğerini arar, 30 sn sonra telefonum çaldı, ağlıyo telefonda ama nasıl rol yapıyor, gerçekten ağlıyor sandım ben bile. çok moralim bozuk bıdı bıdı diye salya sümük durumda hatun. benim gitmem lazım dedim kaçtım yanından öküz abinin.kaçarak arkadaşıma gittim, o günden sonra öküz abi de anladı sanırım benim korktuğumu aramadı 1-2 hafta. sonra annesi aradı beni, nasılsın diye, iyiyim dedim, gelmiyorsun hiç dedi, derslerim çok yoğun dedim. sonra da öküz abi ile 2 yıl görüşmedik. ben mezun oldum, işe başladım, bir numara beni aradı, tanımıyorum, daha önce de görmemişim. öküz abinin de haberini almışım evleniyor 1 ay sonra diye. açtım bilin bakalım arayan kim? tabiki de öküz abi, görüşelim diyor. ben de o zamanki yakın bir arkadaşımı aldım, erkek arkadaşım sansın diye de elini tuttum, yanına gittim, beni onun elini tutarken görünce zaten bi bozuldu. yüzüme bakamadı, sonra da 5 dakika ayak üstü konuştu, evleniyorum ama sadece çocuk yapmak için dedi ve gitti, bu da öküz abiyi son görüşüm oldu.

sonuç olarak abi ayağı göt ayağıdır. yemeyin efendim. bunu bildim bunu öğrendim ben.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder